Yayınlanma:19 Şubat 2023 09:06 Güncelleme:01 Mart 2023 11:20
Pamukkale üniversitesinin yetkili kimselerinin becerik-li neticesi; gün içinde değiştirilen ve bir gece bildirisi ile binlerce öğrenciyi mağdur eden bir saçmalıkla devam ediyor…
Günlerdir taca fırlatılan ve yeni tacın kimin kullandığı anlaşılmayan yeni dönemin eğitim sistemi, adeta Brezilya dizilerinin senaryosuna dönmüş durumda.
Bu senaryoyu çeşitlendirmeye çalışan üniversitenin rektörlük senaristleri, bir sonraki bölüme yetişmesi imkânsız olan bir hikâye yazmaya çalışıyorlar. Hâl böyle olunca da, ortaya mağduriyet ve kaos çıkıyor…
Pamukkale üniversitesi özelinde bu senaryoyu incelersek;
Hafta içi, her fakültenin kendi bildirisi neticesinde karara bağlanan ve bazı fakültelerin “Yüz yüze eğitim yapılacaktır” bildirisi üzerine binlerce öğrenci, alelacele toparlanıp boşalttıkları yurtları ve evlerine, nasıl döneceğinin planını yapamadan valizlerini bile hazırlamışken;
Pazartesi günü bulundukları şehirlerden üniversiteye dönecek olan öğrencilerin yaptığı maddi ve somut hazırlıklar hiçe sayılarak ne anlattığı belir-siz ve yoruma kapalı olan (sosyal medya yorumu) olan bir bildiri ile çaresiz bırakıldı…
(7+1) (6+2) (3+2) (4-4-2) (4-3-3) gibi bütün tuşlara basılarak bölüm atlamaya çalışan bir simülasyon gibi,
Bildiri linki bu şekilde… Genel anlamda “uzaktan” olacak olan eğitimi dört işlemle açıklamaya çalışmışlar. Karar ne zaman alındı belir-siz olsa da bildiriyi gecenin bir yarısı yayınlayan rektörlük, öğrencilerin bir gece ansızın gelecekleri ya da gelemeyecekleri üniversite geleceğini de karartmış oldu.
Üstelik bu da yetmezmiş gibi, alt yazı dosyasını yetiştiremeyen korsan yayıncılar gibi açıklama sorumluluğunu yine fakültelere atan rektörlük, ayrıntılı bilginin pazartesi günü yayınlanacağını eklemiş.
Öğrencilerin çaresizliği, gece boyunca rahatsız edilen ve soru yağmuruna tutulan yüzlerce akademisyenin de huzurunu bozduğu için, neyin ne olduğu hâlâ bir karmaşa içinde.
Dar alandaki kısa paslaşmaların karar verme korkusuna dönüştüğü saçma bir taktik savaşı içinde kendi kalesine gol atan bir takım hâline gelen üniversite, bu belir-siz-liği acilen ortadan kaldırmalıdır.
Nasıl böyle olabilir sorusundan ziyade, top kimin elinde patladı diye sorarsak;
Hükümetin Yök’e – Yök’ün üniversitelere- üniversitelerin de fakültelere fırlattığı topu- herhalde fakülteler yine rektörlüğe attı ki- becerik-siz-liğin sonu bu şekilde oluştu…
Hani bazı filmlerin sonunda, “biz ne izledik şimdi?” hissiyatı, serinin devamında derme çatma açıklanmaya çalışılır ya; bu da ona benzer bir şey,
Bu sebeple yeni bölümün senaryosu acilen yazılmalı ki, binlerce öğrenci bu mağduriyetten ve anlam-sız-lıktan kurtulabilsin…
/ GECE / İÇ MEKÂN/ YETKİLİLER MASASI
-Nasılsınız hocam?
-Eh işte, biraz hibritiz…
-Şanzıman bozuk geri vitese takamıyoruz, bir sonraki pazartesiden geri döneriz…
-Evet evet öyle yapalım, çocuklar mağdur olmasın.
-İyi geceler o zaman…
-İyi geceler hocam…
-Bölüm sonu-
Bana kalırsa yine bir liyakatsizlik söz konusu. Şu bahsedilen matematik işlemlerinin yanlış anlayan rektörlük 7+1 eğitim gören fakültelerin tüm öğrencileri için yüz yüze eğitimi uygun gördü. Gerçeği anlayınca bi gece yarısıydı. 🙂
Allah o koca koca koltuklarda oturan rektöre ve karar almaktan aciz adına yönetici denilen çapsızlara akıl fikir versin. Bu nasıl bir yönetim şeklidir, anlaşılır gibi değil.
Yazık gençlerin geleceği ile bu kadar oynanmaz.. Bir hafta içinde 3 farklı karar, inisiyatif kullanmayan pardon kullanması yasak olan idareciler, bir koltuk için bu kadar fırıldak olmaya gerek var mı…. Bir an önce kararınızı gözden geçirin, yüzlerce öğrencinin ahını almayın,… Sahi siyasilerin hiç de sesi çıkmıyor, gerçi piyonları sahnedeyken gerek var mı
Bu okulun genel özelliği bu zaten. Dönem başlangıç tarihleri, sınav tarihleri de Souza n güne kadar hep değişir. Bu sene dahil iki yılımı çaldılar.