Yayınlanma:28 Aralık 2021 20:57 Güncelleme:05 Ocak 2022 20:38
PAÜ’lü Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan “Haydi, gelecek için biyobozunur plastik kullanalım! (Let’s Use Biodegradable Plastic for the Future / FutureBio)” Projesi, Erasmus+ KA220-HED (Yükseköğretim İçin İş birliği Ortaklıkları) kapsamında, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenmeye hak kazandı.
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Öğretim Üyeleri; Doç. Dr. Arzum Işıtan, Prof. Dr. Cem Gök, Dr. Öğr. Üyesi Mine Sulak, Dr. Öğr. Üyesi Volkan Onar, Prof. Dr. Fatma Susar ve Öğr. Gör. Ramazan Çağrı Kutlubay’ın proje ekibini oluşturduğu, insanlığın doğaya bıraktığı karbon ayak izini azaltmak, sürdürülebilir bir gelecek ve daha yeşil bir dünya için geliştirilen FutureBio projesi, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenmeye hak kazandı.
Temel amacı toplumu, biyolojik olarak parçalanabilen plastikler hakkında sistematik ve bilimsel bir çözüm olarak bilgilendirmek ve bir eğitim platformu oluşturmak olan projede, Pamukkale Üniversitesi koordinatörlüğünde Türkiye’den Selçuk Üniversitesi ve Kırklareli Üniversitesi; İtalya’dan Cosvitec Societa Consortile Arl, Fondazione Bruno Kessler, Universita Degli Studi Di Trento ve Indivenire srl; Almanya’dan Ostbayerische Technische Hochschule Regensburg; Romanya’dan Unıversitatea Tehnica Cluj-Napoca; Finlandiya’dan CTRL Reality Oy ve bağlantılı ortak olarak İsviçre’den University of Applied Sciences of Southern Switzerland proje ortağı olarak görev alacak.
Doç. Dr. Işıtan: “AB raporlarına göre, her yıl yaklaşık 25,8 milyon ton plastik atığın yalnızca %6’sı geri dönüştürülmüş plastikten oluşuyor”
Projenin çıkış noktası olan plastik atıkların geri dönüşümü ve bu atıkların çevrede bıraktığı tahribat hakkında bilgi veren PAÜ Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzum Işıtan şunları kaydetti: “Modern dünya ilk kez 1400’lü yıllarda Columb’un Haiti’de doğal bir lastik topla karşılaşmasından sonra plastik/polimerik malzemelerle tanışmıştır. Günümüzde polimerler hafiflikleri, kolay şekillendirilebilmeleri sayesinde mutfak gereçlerinden yapay kalp kapakçıklarına kadar geniş bir kullanım alanı bulmuşlardır. Gıda, tekstil ve makinelerin ambalajlanmasında çok miktarda polimer kullanılmaktadır ve bunlar katı atık depolama alanlarında bertaraf edilen katı atıkların önemli bir parçasıdır. AB raporlarına göre, plastik ambalaj parçaları, toplam çöp miktarının yaklaşık %8’ine karşılık gelmektedir. Bunların yanı sıra 5 mm’nin altında küçük parçacıklar olan mikroplastikler nehir, göl, deniz ve okyanusların kirlenmesinde büyük bir sorun teşkil etmektedir. Uzun yıllar bozulmadan kalabilen plastik malzemeler için geri dönüşüm, enerji üretimi için yakma, kompostlama veya toprakta biyolojik bozunma bertaraf işlemleri olarak sayılabilir. AB’de her yıl yaklaşık 25,8 milyon ton plastik atık üretildiği ve kullanılan plastik ürünlerin yalnızca %6’sının geri dönüştürülmüş plastik olduğu belirtilmektedir. Polimerlerin neden olduğu tüm olumsuzlukları azaltmak için Avrupa Birliği “Döngüsel Ekonomide Plastikler İçin Bir AB Stratejisi” ve “Plastik Atık: Gezegeni korumak, vatandaşlarımızı savunmak ve endüstrilerimizi güçlendirmek için bir AB stratejisi”ni geliştirilmiştir. Yeniden kullanılabilirlik ve doğada parçalanabilen polimer üretimi bu stratejilerin önemli parçalarıdır. Avrupa Yeşil Mutabakatına göre, atıkların azaltılması, karbon ayak izi emisyonlarının telafi edilmesi, kaynakların korunması ve sürdürülebilirlik, AB için şimdi ve gelecekte temel önceliklerdir.”
Daha yaşanabilir ve yeşil bir dünya için biyopolimerler geliştirilmesi ve kullanılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Işıtan, FutureBio projesinin bu temel önceliklere katkı sağlamak amacıyla geliştirildiğini söyledi.
Ortaöğretim seviyesinden itibaren öğrenciler biyopolimerler ile tanışacak; geleceğe daha yaşanılabilir bir çevre bırakacak
Doç. Dr. Arzum Işıtan projeleri ile ilgili verdiği demeçte şunları aktardı: “Bu proje, Avrupa Birliği’nin eğitim ve öğretim alanında bireylerin ve grupların öğrenme faaliyetlerinde iş birliğini geliştirme, kaliteyi artırma ve yeniliği teşvik etme stratejisine uygun olarak hazırlanmıştır. Projenin hazırlanmasında, özellikle Covid-19’un yol açtığı zorluklar ve krizler, “Dijital Eğitim Eylem Planı” doğrultusunda dijital eğitimin önemi dikkate alınmıştır. Bu konuları göz önünde bulundurarak proje kapsamında üniversite öğrencileri ve sanayi çalışanları için yüksek performanslı bir dijital teknoloji geliştirmek önceliğimizdir. Bu sayede tüm Avrupa’da polimer ve biyopolimer ve bunların üretim teknolojileri hakkında bilgi veren üniversite ve sanayi kuruluşlarının eğitimine yönelik yüksek kaliteli dijital teknolojiler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu dijital araçlarla eğitimde kapasiteyi ve esnekliği artırmayı hedefliyoruz. Proje kapsamında çevrimiçi eğitim materyalleri, laboratuvar videoları, sanal gerçeklik araçları ve ders kitabı hazırlanacak. Hazırlanan tüm bu ürünler, web sitesi üzerinden herkesin erişimine açık olacak. Ortaöğretim ve yükseköğretim seviyesinde bilgilendirme toplantıları, yarışmalar ve farkındalığı arttıracak çeşitli organizasyonlar gerçekleştirmek bu projenin hedefleri arasında yer almaktadır.