Yayınlanma:22 Ekim 2023 22:06 Güncelleme:30 Ekim 2023 21:16
Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren Can Aybek, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in öğretmenlikte mülakat ile ilgili açıklamalarından sonra cevaplanması gereken soruları sıraladı.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren Can Aybek, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in öğretmenlikte mülakat ile ilgili açıklamalarından sonra cevaplanması gereken soruları sordu.
Doç. Dr. Eren Can Aybek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti.
“Mülakata dair aklımdaki sorulardan bazıları:
– KPSS puanı yüksek aday, mülakattan düşük puan aldığında KPSS’nin mi mülakatın mı geçerliğini sorgulamamız gerekiyor?
– Jüriler arasındaki tutarlılık nasıl sağlanacak? Farklı jürilerin verdiği puanlar eşdeğer olacak mı?
– Jüriler günde kaç mülakat yapacak? Jürinin yorgunluğu puanlamayı etkileyecek mi?
– Mülakat ile ölçülmeye çalışılacak özelliğin tanımı yapıldı mı? Yapıldıysa bunun göstergeleri belli mi?
– Mülakattaki soruların / görevlerin eşdeğerliği nasıl sağlanacak?
Nasıl bir puanlama anahtarı kullanılacak?
– Mülakattaki sorular için nasıl bir puanlama anahtarı kullanılacak? Genel izlenimle mi puan verilecek yoksa bir dereceli puanlama anahtarı mı kullanılacak? Dereceli puanlama anahtarı kullanılacaksa bu araç ile jüri üyeleri deneme puanlaması yapacak mı?
– Biz öğrencilerimize “açık uçlu sınav yaptığınızda isimleri kapatın ki puanlamanız etkilenmesin” diyoruz. Burada adayın ismini değil doğrudan kendisini göreceksiniz. Bu durum puanlamayı etkileyecek mi?
Yanlılığın önüne geçmeyi nasıl planlıyorsunuz?
– Dolayısıyla sistematik hatanın yani yanlılığın önüne geçmeyi nasıl planlıyorsunuz? Bir aday mülakata takım elbiseyle gelmediğinde / gelemediğinde ne olacak? Jürinin bu durumu “ciddiyetsizlik” olarak nitelendirmeyeceğinden, buna göre puan vermeyeceğinden nasıl emin olabiliriz?
– Sadece kılık kıyafet değil, kullanılan kelime seçiminden saçının traşına kadar her şey jürinin puanını etkileme potansiyeline sahip olabilir. Bu yanlılık sorununun nasıl aşılması planlanıyor?
– Girilecek mülakat, adayın yıllarca emek harcaması sonucunda atanıp atanmayacağına karar verileceği bir mülakat olacak. Heyecan faktörü KPSS’den daha fazla olacak. Bu durumlar puanlamayı nasıl etkileyecek? (Staj yaptığım dönemde, hocam beni dinlemeye geldiğinde normaldeki ders işleyişimden çok daha kötü bir performans sergilemiştim. Üstelik atanıp atanmama kaygım olmamasına rağmen.)
– Bu kadar adayı 45 dk. mülakata almanın getireceği kullanışlılık sorunlarını (ölçme aracının hazırlanması, uygulanması ve puanlanmasının kolay ve ekonomik olması) nasıl aşmayı planlıyorsunuz?
Faydadan çok zarar getirecektir
– Bütün bu soruların tatmin edici bir yanıtı verilecek olsa bile toplum nezdinde mülakatın haksızlık yarattığı algısı nasıl değiştirilecek? (ki üstte belirttiğim sorulara yanıt verilmeden bu algıyı kırmak daha da zorlaşacaktır).
Uzun lafın kısası: Mülakatı kaldırmak yerine bu hale getirmek ne yazık ki faydadan çok zarar getirecektir. Umuyorum tekrar düşünüldükten sonra bu karardan vazgeçilir.