Yayınlanma:22 Temmuz 2020 20:49 Güncelleme:11 Kasım 2020 22:45
İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi tarafından yapılan açıklamada “Kontenjanlarda nispi azalma değil, bilimsel olarak planlanan nitelikli inşaat mühendisliği eğitimi istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Denizli Şubesi tarafından yapılan açıklama şöyle:
“TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’na bağlı Şubeler tarafından 2020 Haziran ayında “İnşaat Mühendisliği Programları Asgari Başarı Sıralaması 50.000 Olsun. Kontenjanlar Azaltılsın” başlığıyla bir imza kampanyası düzenlendi. Kampanyada “acilen yeni eğitim-öğretim yılında İnşaat Mühendisliği bölümlerine öğrenci alınabilmesi için asgari başarı sıralamasının 50.000 olarak değiştirilmesinin, akademisyen kadrosu ve imkânları yeterli olmayan bölümlerin kapatılmasının ve kontenjanların azaltılmasının gerekliliği” belirtilerek Yüksek Öğretim Kurulu`na (YÖK) iletilmek üzere kampanya web sitesinde yaklaşık iki hafta içinde 26.439 imza toplandı.
27-28 Haziran 2020 tarihlerinde yapılan üniversite sınavının ardından YÖK 2020-2021 eğitim-öğretim yılı yükseköğrenim kontenjanlarını açıkladı. İlan edilen kontenjanlara bakıldığında İnşaat Mühendisliği bölümü kontenjanlarının 12.070’ten 8.271’e düşürüldüğü görülmektedir.
Ancak bu adım İnşaat Mühendisliği eğitiminde ısrarla vurgulamaya çalıştığımız yapısal sorunların kavranarak bu sorunlara çözüm üretilmesine yönelik değildir. Çünkü zaten geçen sene devlet üniversitelerinin % 67’sinde kontenjanlar dolmamıştır ve bu sene açıklanan kontenjanlar geçen seneki doluluğun yine üzerindedir. İnşaat Mühendisliği programlarında 300.000 olan başarı sıralamasında ise herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Öte yandan; ülkede altyapı yatırımlarının iyice daraldığı, mühendislerin karar verme sürecinden uzaklaştırıldığı, yetki ve sorumluluklarının her geçen gün daha da belirsiz hale getirildiği, inşaat mühendisleri meslektaşlarımızın genç, tecrübeli fark etmeksizin yoğun bir işsizlik baskısı altında olduğu bu dönemde; YÖK’ün kontenjanları nispi olarak azaltması ve başarı sınırlaması getirmemesi yaşadığımız sorunları çözmeyecektir. Bu yaklaşım sektöre ucuz mühendislik emeği sunmanın ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Kampanyamızda da belirttiğimiz gibi deprem ülkesi olduğumuzu ve depremlerde yaşadığımız acı bilançoları da düşündüğümüzde İnşaat Mühendisliği mesleği tıp, hukuk, diş hekimliği, eczacılık meslekleri kadar önemlidir. Mesleğimiz konut, okul, hastane, hizmet yapıları, sanayi yapıları, ulaşım yapıları, enerji yapıları, şehir alt yapıları gibi medeniyeti oluşturan her türlü yapının inşasını ve geleceğe güvenle aktarılmasını sağlayan bir meslektir. Etki alanı açısından başarı sıralama sınırı getirilen diğer meslekler kadar kritik ve riskli bir meslektir. Bu nedenle nitelikli inşaat mühendisliği eğitimi için talep ettiğimiz başarı sırası sınırlaması getirilmesi, kontenjanların azaltılması ve nitelikli eğitim kriterlerini sağlayamayan programların kapatılması talebimiz Yüksek Öğretim Kurulu tarafından dikkate alınmalıdır.
Ülkemizde yıkıcı depremlerin neden olduğu can ve mal kayıplarının azaltılacağı güvenli yapı, güvenli yaşam ortamını sağlayacak olan nitelikli İnşaat Mühendisliği eğitimi için YÖK, aldığı bu yanlış kararlardan dönmelidir. Eğitim programları ile ilgili kararlar hiçbir bilimsel çalışmaya, planlamaya dayanmadan alınmaktadır. Bunun yerine yıllardır İnşaat Mühendisliği Eğitimi konusunda çalıştaylar ve sempozyumlar düzenleyen, İnşaat Mühendisliği Eğitimi Vizyon Raporları yayımlayan İnşaat Mühendisleri Odası’nın görüşleri dikkate alınmalıdır.
Bir kez daha vurguluyoruz: Kontenjanlarda nispi azalma değil; bilimsel olarak planlanan, nitelikli İnşaat Mühendisliği eğitimi talep ediyoruz.”