Yayınlanma:30 Nisan 2024 19:54 Güncelleme:18 Mayıs 2024 09:19
Pamukkale Üniversitesi öğrencileri Pamukkale KYK Kız Yurdu’nda çıkan yemeklere isyan etti. Yemeklerin içinden çıkan kıl, kurt ve böceklere tepki gösteren öğrenciler, PAÜ Burada’ya ulaşarak seslerini duyurmaya çalıştı. Velilerde bu duruma sessiz kalmadı.
Pamukkale KYK Kız Yurdu’nda yemeklerde çıkan kıl ve kurtlar bir kez daha gündem oldu. Yurtta kalan öğrenciler yemeklerde çıkan kurt ve kıl fotoğraflarını PAÜ Burada’ya göndererek seslerinin duyurulmasını istedi.
PAÜ Burada sosyal medya hesaplarımızdan yaptığımız paylaşım sonrası öğrenciler ve veliler bu duruma tepki göstererek yorumda bulundular.
O yorumlardan bazıları şöyle:
-Biz Denizli Pamukkale kız kyk yurdunda kalmaktayız. 4 yıldır bu yurttayız 4 yıldır H. G. adlı kişi işletmeyi işletmektedir. Fakat özellikle son zamanlarda yemekhanede hijyen açısından pek çok sorun yaşamaktayız. Yönetime pek çok kez şikayette bulunmamıza rağmen hiçbir gelişme yaşanmamakla birlikte ‘istediğiniz yere şikayet edin bana bir şey olmaz’ gibi laubali tartışmalar yaşandı. Yemekhanede yemek yiyemiyoruz, bütçemiz de her gün dışarıdan yemek yemeye el vermiyor. Bu mesajı yayınlayarak bize yardımcı olacağınıza inanıyoruz.
-Bunu mu reva görüyorlar yavrularımıza.
-Kendi evlatlarına yedirilmeyecek yemekleri çocuklarımızın önüne sunuyorlar. Aldığınız para helal diyorsanız diyecek hiçbir şey yok, iki dünyada da hesabını verirsiniz. Çocuklara yazık günah.
-Gerçekten sıkıldık artık bu durumdan yemekhane ihalesi sahibi de ” Nereye şikayet ederseniz edin” tarzında konuşuyor.
-Yemekten kıl tüy saç çıkmasın istiyoruz lezzet beklemiyoruz.
-Derdimiz herkesin damak zevkine uyacak yemekler çıkması değil emin ol. Biz sadece insan yerine konup temiz yemekler yemek istiyoruz.
-Biz lezzetli yemekler, dolu tabaklar, müthiş bir hizmet beklemiyoruz arkadaşlar. Yemek adı altında önümüze konan şeylerin içinden kıl tüy vb. yabancı madde çıkmasın istiyoruz.
-Lüks şeyler istemiyoruz her hafta yediğimiz makarnanın kılsız kurtsuz ve düzgün pişmiş olmasını istiyoruz.
-Ben bu yıl Fatma Yıldızdan bu yurda geçtim. Yemeklerde zaten ne ararsan o çıkıyor her yemek yediğimizde karnımız ağrıyor. Bahsedildiği gibi de porsiyonlar fazla değil hatta genellikle olması gerekenden az bile katılıyor. Aldığımız sandviçlerin içinden bile böcekler çıkıyor boşuna bazı insanları savunmaya gerek yok.
-Gel içinden kıl çıkan Allah affetsin bahçede gezen köpeklerin bile yemediği o etlerden bahsedelim ya da çorbamın içinden çıkan kurtdan ya da dolmaların içindeki kurtlardan ee aslında gayet temiz dimi. Hatta temiz olduğu için böcekler çıkıyor, temizlikten çıkıyor yani.
-Yemeklerin içinden kurt çıkıyor. Demişler ki özenli ve güzel. Muazzam yemekler beklemiyoruz. En azından yiyebileceğimiz bir şeyler istiyoruz. Sağlık bu şakaya gelmez. Kurt çıkmış herkesin damak tadına göre olamaz diyorlar. Evet kurt herkesin damak lezzetine hitap etmiyor.
-Her yemek sonrası da çekilen karın ağrısından bahsetmiyorum bile.
-Bizzat bu yurtta yaşayan ve bu yemeklere maruz kalan biri olarak söylüyorum ki gerçekten yenilemeyecek kadar kötü ve pis çıkıyor yemekler. Her gün yok ya daha kötüsü olamaz dedikçe her gün daha da kötüsü çıkıyor. Daha önce başka yurtlarda da kaldım ve gördüğümün en kötüsü bu. Kimse zaten anne evi yemeği beklemiyor ya da dolu dolu tabaklar beklemiyor ama en azından biraz daha temiz ve özenli olunabilir.
-Yurda ramazan ayında müfettişler geldi. Mercimek çorbasından kurt çıktığını, pilavlardan böcek çıktığını söyledim. Bana dedikleri şey tavandan düşüyordur oldu. Bizim sağlığımızı umursamıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi akılsız yerine koyuyorlar.
-Yetkililer geldiğinde anca gözleri boyamak için yapılan güzel hijyenik duran yemekler sizin gördükleriniz bunlar. Ancak işin öğrenciye yapılan tarafı hiçte böyle değil. Her gün kıl böcek. Bunu eminim ki sizde görüyorsunuz ama gösterilene inanmak daha kolay.
İlginize teşekkür ediyorum
Ben de aynı Pamukkale Kız Yurdunda kalıyorum. Bir süre boyunca “Tamam zaten ev yemekleri gibi olmasını bekleyemeyiz, idare edeyim.” tarzı düşüncelerle yemeye devam ettim. Ama her kahvaltı ve yemekten sonra karın ağrısı çektim. Havalar ısındıkça böcekli, tüylü yemekler artmaya başladı. En son yaptığım iyimserlik Ramazan ayı içindi, “Gün boyu oruç tutacağız, illa ki yenilebilir şeyler olacaktır.” dedim. Yemek patetesli köfteli bir şeydi ve sadece küçük bir köfte parçasını yememe rağmen maalesef yediğim ilk iftar yemeğinden sonra bağırsak enfeksiyonu geçirip 2 hafta boyunca sıkıntı çektim, doğru düzgün yemek bile yiyemedim. Neyse ki Camii’de Ramazan için yenilebilir yemekler verdiler de aç kalmadım. Üstelik bu tarz zehirlenme ve enfeksiyon sorunlarını yaşayan tek kişi de ben değilim. Öğrenciyiz, her gün dışarıda yemek yemeye tabii ki paramız yetmiyor. Sırf bu yemek sorunu yüzünden birikim bile yapamıyorum çünkü sürekli ihtiyaç erteleyerek dışarıdan yemek yemek zorunda kalıyorum. Yemek yapabileceğimiz herhangi elektrikli alet kullanmamıza da izin verilmiyor. Tam olarak ne yapmamızı istiyorlar? Kimse dört dörtlük bir Padişah sofrası beklemiyor zaten. Sadece burada kalacağımız belirli süre içerisinde sağlığımızı kaybetmek istemiyoruz.