Yayınlanma:09 Şubat 2021 20:51 Güncelleme:14 Mart 2021 20:38
Pamukkale Üniversiteli Dayanışması, Boğaziçili akademisyenlerin ve öğrencilerin kayyum rektöre karşı sürdürdükleri mücadeleye destek verdiklerini açıkladı.
Pamukkale Üniversiteli Dayanışması, Boğaziçi’nde kayyum rektöre karşı verilen mücadeleyi desteklediklerini açıkladı. Denizli İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi’nin, Covid-19 salgını sebebiyle kent genelindeki eylem ve etkinlikleri 1 ay yasaklamasının ardından, Candoğan Parkı’nda yapılacak açıklama Eğitim Sen Denizli Şubesi’nde yapıldı.
Elif Kavili ve Yağız Aydın tarafından yapılan açıklama şöyle:
“Boğaziçi Direnişinin birçok ile ve üniversiteye yayılmasından bu yana görüyoruz ki illerde covid 19 pandemisi gerekçe gösterilerek eylem ve gösteri yasakarı ilan ediliyor. Bu yasakların esas sebebinin hastalığa karşı tedbir almak değil, toplumsal muhalefete karşı bir baskı oluşturmak olduğunu biliyoruz.
Eğer pandemi ile mücadele esas gündeminizde olsaydı sağlık çalışanları “tükendik” dediğinde tedbir alırdınız, milyonlarca işçi her sabah işe giderken “ya hastalıktan ya açlıktan öleceğiz” derken tebdir alırdınız. Mitinglerde “hastalığa rağmen salonu dolduranlar teşekkür etmez” önlem alırdınız.
Yasak sebebiyle bugünkü basın açıklamanızı Candoğan Parkın’dan taşımış bulunmaktayız, fakat mücadelemiz bu yasaklarla, gözaltılarla ve tutuklamalarla engellenemeyecektir.
Şimdi kapalı bir alana taşınması nedeniyle sınırlı katılım ile gerçekleştirmek zorunda kaldığımız basın açıklamamıza geçmek istiyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde atanan ve demokratik olmayan bir şekilde rektörlüğü ilan edilen kayyum Melih Bulu’nun rektör olma sürecini kabul etmediğimizi, bu süreci tanımadığımızı bir kez daha söylüyoruz.
Başta Boğaziçi olmak üzere biliyoruz ki yapılan bütün atamalar antidemokratiktir.
Melih Bulu ve Türkiye’nin birçok üniversitesinde işletilmeye çalışılan Kayyum Rektörler süreci bir kez daha bize şunu gösterdi ki; herkesin bildiği üzere Melih Bulu’nun AKP’ye sadakati ve daha öncesinde yaptığı AKP milletvekili aday adaylığı ile diğer Kayyum Rektörlerin geçmişleri birbirlerinden farklı değil.
Kayyum aklı hiçbir yerde değişmiyor!
Kayyum Melih Bulu’nun ilk icraatı okulun Kadın Araştırmaları Kulübünün alanı kullanması engelledi ve LGBTİ+ Çalışmaları kulübü kapatıldı.
Pamukkale Üniversitesi’nin eski kayyum rektörü Hüseyin Bağ’ın yaptıkları dün gibi aklımızda. Okul içinde yapılmak istenen projeyle ağaçların kesilmesine engel olmaya çalışan hocalarımıza saldırdıklarını unutmadık! Eşine özel atamalar yaptığını ve özel kadrolar açtığını üniversitemizi aile şirketine çevirmeye çalıştığını unutmadık! Görevden alınmasının hemen ardından ise kayyum yolsuzlukları gün gibi ortaya çıktı!
Yeni kayyum rektörümüz Ahmet Kutluhan ise üniversitemizin öğrencisi iki kadın arkadaşımızın katledilmesinin sebebini tüm erkek egemen ve kadın düşmanı politikaları hiçe sayarak “apartlara” bağlamıştır!
Yine bir diğer icraat ise okulumuzun İlahiyat Fakültesi’ni ilk sırada tercih eden öğrencilere bilgisayarlar hediye edilmesidir! Uzaktan eğitim süreciyle koşulları uygun olmayan, bilgisayar, İnternet gibi araçlara ulaşımı sağlanmaya binlerce arkadaşımız varken bu İlahiyat teşviki ve ödüllendirilmesi siyasal İslam’ın okullarımıza yansımalarından sadece biridir.
Boğaziçi direnişinin başladığı ilk günden bu yana haklı mücadelesini sürdüren arkadaşlarımız türlü hakaretler, işkenceler ile gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.
Gözaltındayken çıplak arama ve işkenceye maruz kalıyorlar. Ev hapislerine ve tutuklamalara maruz bırakılıyor. Toplam 24 arkadaşımız ev hapsine maruz bırakıldı.
10 arkadaşımız ise hukuksuza tutuklu yargılanıyor.
Doğu, Selo, Anıl, Şilan, Ömer, Akın, Murat Can, Necmettin, Muhammed, Beyza hukuksuzca tutuklulardır!
Arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz!
Demokratik üniversite mücadelemiz meşru bir zemindedir.
Bu haklı mücadelemizi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz!
Bizler üniversiteliler olarak, LGBTİ+ öğrenciler olarak nefret söylemlerine karşı üniversitelerimizi, gökkuşağının renkleri ile birlikte ileri taşıyoruz, taşıyacağız!
Bir kez daha söylüyoruz cesaretimizi, dayanışmamızdan ve verdiğimiz meşru mücadeleden alıyoruz!
Mücadelemizi marjinalleştirmeye çalışan, YÖK’ün ve havuz Medya’nın ablukası bizi özgür ve demokratik üniversite talebimizden vazgeçiremez.
Bu süreçte dayanışmamıza destek verenlere, üniversitelerimiz de akademinin biat etmeyeceğini bir kez daha ortaya koyan barışın çağrıcısı akademisyenlere uygulanan her türlü anti-demokratik tavrı ve uygulamayı bulunduğumuz hiçbir üniversitede izin vermeyeceğimizi söylüyoruz!
Taleplerimizi bir kez daha tekrarlıyoruz:
-Tüm gözaltındakiler ve tutuklananlar derhal serbest bırakılsın!
-LGBTİ+’lar başta olmak üzere hedef gösterilen bütün gruplara yönelik nefret politikaları ve itibarsızlaştırma çalışmaları derhal sonlandırılsın!
-Melih Bulu, Ahmet Kutluhan ve bütün kayyumlar istifa etsin!
-Üniversitelerin tüm bileşenlerinin katıldığı, karar alama mekanizmasında yer alabileceği seçimler yapılsın!
Bizler öğrenciyiz!
Pamukkale Üniversitesi öğrencileri Boğaziçi’nin yanında!
Kayyumlar gidecek ve rektörler üniversite bileşenleri ile seçilecek!
Tutuklu arkadaşlarımız üniversitelerine, evlerine, sıralarına geri dönecek!
Üniversitelerimizi özgürleştireceğiz!
Yaşasın demokratik üniversite mücadelemiz!
Yaşasın üniversiteli dayanışmamız!”