Yayınlanma:14 Mart 2023 19:52 Güncelleme:30 Mart 2023 16:40

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ve PAÜ Hastaneleri tarafından ‘14 Mart Anma Programı’ düzenlendi.

Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Pamukkale Üniversitesi tarafından yürütülen deprem destek çalışmalarının yer aldığı video gösterimi ile devam etti.

Video gösteriminin ardından program açılış konuşmaları ile sürdü.

Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ardıç: “100’e yakın meslektaşımızı kaybettik. Acıyla anıyoruz.”

Denizli Tabip Odası Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç ilk konuşmayı gerçekleştirdi. Prof. Dr. Ardıç yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “İyi doktorluk bilgiye ve özgürlüğe bağlıdır. Binlerce yıldır bu böyleydi. Bundan sonra da böyle olacak. Başkaldırı ile başlayan Tıp Bayramı geleneğimiz bugün ülkemizin yaşadığı deprem felaketi nedeniyle ağırlıklı olarak bir anma programına dönüştü. Yaşadığımız bu felakette 100’e yakın meslektaşımızı kaybettik. Hepsini acıyla anıyoruz. Denizli’de çalışan doktorlar gerek görevlendirmeyle gerek kendi inisiyatifleri ile hemen yardıma koştular. Burada kalanlar eksik tıbbi malzemeleri temin edip ulaştırabilmek için maddi ve manevi fedakârlıkta bulundular. Ülkemizin her bölgesinde olduğu gibi Denizli’de de zor şartlara katlanarak fedakârca çalışan bütün hekimlerin, salonda bulunan genç adayların daha aydınlık bir gelecekte mesleklerini sürdürmelerini dileyerek tıp bayramını kutluyorum.”

Başhekim Prof. Dr. Özban: “Hastanemiz ilk günden itibaren deprem bölgesine büyük katkı sağlamıştır”

Açılış konuşmaları PAÜ Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Murat Özban’ın gerçekleştirdiği konuşma ile devam etti. Prof. Dr. Özban: “Çok büyük bir afetin sonrasında, tarifsiz acıların yaşandığı bu zor günlerde hep bir arada olabildiğimiz özel günlerden birini yaşıyoruz. Bayram adıyla kutlamanın imkânsız olduğu bu günde, acılarımızı paylaşmak, kayıplarımızı anmak adına bir aradayız. Depremde çok sayıda doktorumuzu, hemşiremizi, hasta bakıcımızı, sağlık memurumuzu kaybettik. Pek çoğu da yaralı olarak kurtarıldı. Maalesef hasar alan ve çalışma imkânı kalmayan hastanelerimiz sonrasında kurulan sahra hastaneleri ile deprem bölgesinde ve sevk edildikleri başta çevre iller olmak üzere, tüm ülke sathında sağlık hizmetini sürdürebilmek adına büyük bir gayret içerisindeyiz. Hastanemiz ilk gün itibaren oluşturulan 3 ayrı ekiple, deprem bölgesinde, özellikle Antakya merkezde, en zor şartlarda sürecin titizlikle kontrol edilmesine ve yönetilmesine büyük katkı sağlamıştır. Huzurlarınızda ekibimize teşekkürü bir borç bilirim. Ancak ‘ateş düştüğü yeri yakar’ sözü bir kez daha karşılık bulmuştur. Hepimiz elimizden geleni yapmaya çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Gelen talepler doğrultusunda yetişmiş personel ve malzeme yardımı yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Ancak ateşin ortasında, birinci derece yakınlarını kaybetmesine rağmen görev yapan tüm arkadaşlarım, bu sürecin gerçek kahramanlarıdır ve asla unutulmayacaklardır. Onları huzurlarınızda saygıyla hatırlıyor ve şükranlarımı sunuyorum. Konuşmama son verirken hayatını kaybeden doktorlarımıza, hemşirelerimize, hasta bakıcılarımıza, sağlık memurlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Ülkemizin başı sağ olsun.”

Dekan Prof. Dr. Özdel: “Biz tek bedeniz ve bu yarayı iyileştireceğiz”

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İsmail Özdel yaptığı konuşmada şunları belirtti: “Ne yazık ki bu 14 Mart’a yüreğimiz yaralı giriyoruz. 45 binin üzerinde vatandaşımızı, 200’ün üstünde sağlıkçımızı, 100’ün üzerinde hekimi ve hekim adayını deprem felaketinde kaybettik. Bunlardan birisi de 1. sınıf öğrencimiz Şiraz Elmahamid’dir. Şiraz’ın tüm ailesi de bir kardeşi hariç kendisiyle birlikte vefat etmiştir. Ruhları şad olsun! Sayın Rektörümüzün önderliğinde depremin ilk günü başladığımız çalışmalarımız aynı azim, kararlılık ve tutarlılıkla devam etmektedir. Bildiğiniz gibi çok kıymetli hocalarımız asistan ve hemşirelerimizden oluşan ilk yardım ekibimizi depremin hemen ikinci günü sahaya gönderdik Onların yaşadıklarını biraz sonra dinleyeceksiniz. Bizzat zatıâliniz deprem bölgesini gezdiniz ve topladığımız yardımları ilettiniz. Tüm bunlarla birlikte çok değerli Sosyal Hizmetler İl Müdürümüzle birlikte organize ettiğimiz psikolojik destek ekiplerinin eğitimleri Psikiyatri Ana Bilim Dalının çok kıymetli hocaları tarafından verilmiştir. Bu eğitimler hali hazırda devam etmekte olup, destek olanlara destek projesi geliştirilerek yine psikiyatri hocalarımızın önderliğinde depremzedelerle çalışan psikolog ve sosyal çalışmacılara süpervizyon ve destek eğitimleri devam etmektedir. Bu çalışmayı çok önemsiyor ve katılanlara şükranlarımı sunuyorum. Depremden çok kısa bir süre sonra kurduğumuz çocuk ve yetişkin deprem poliklinikleri çok önemli hizmet görmüş ve görmeye devam etmektedir. Burada aktarılan yaşantılar durumun ne kadar zor ve depremin yarattığı fiziksel ve ruhsal hasarın boyutunun ne kadar derin olduğunu adeta yüzümüze çarpmaktadır. Yine bu süreçte, şahsıma ve birçok hocama yurt dışı bağlantıda olduğumuz hocalardan, sağlık ekiplerinden ve fakültelerden destek mesajları gelmiştir. Bir hocanın cümlesi bizi çok etkilemişti paylaşmak isterim.  “Biz tek bedeniz ve bu yarayı iyileştireceğiz” evet tüm kalbimizle inanıyoruz bu yarayı iyileştireceğiz.”

Rektör Kutluhan: “Felaketin ilk müdahalecisi her daim doktorlardır”

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Bu tıp bayramını, ülkemizin karşılaşabileceği en ağır afetlerden birinin, asrın depreminin gölgesinde kutluyoruz. Bayramlar genellikle sevinç günleridir ancak bizim bu tıp bayramımızı Sayın Dekanım ve ilgili hocalarımla yaptığımız görüşmede üzüntünün paylaşımı olarak kutlamak istedik. Doktorlar olarak bizi en çok mutlu eden söz: Sağlık olsun gerisi kolaydır! Evet, dileğimiz ülkemiz insanları sağlıklı olsun sağlıklı yaşasınlar gerisi gelir! Tıp bayramları, genellikle kutlandığı yılın ana gündemi çerçevesinde kutlanır. Bunun sebebi doktorların ya da doktorluğun hayatın tam içinde olmasından kaynaklanmaktadır. Felakete sebep tüm olayların yerini terk edemeyen ilk müdahalecisi her daim doktorlardır. Doktorlar, yangınlarda yanıkla; salgınlarda virüsle; depremlerde yara ile uğraşır. Hepsinin de temelinde insan vardır. Çünkü hekimlik, insanın kendisine doğrudan dokunup yaşam ile ölüm arasındaki şifaya aracı olan; toplumdaki her bireye her yönden sağlıklı yaşam olanağı vermek için durmaksızın çalışan kutsal bir meslektir. Çünkü doktorluk; kişi demek değil; kendisini topluma adamış herkestir! Çünkü doktorluk; maddiyat değil; veren el olup Hilal-i Ahmer gibi çalışmaktır. Çünkü doktorluk; çevresi mutlu olabildiği sürece mutlu olabilen ve yaşattıkça nefes alabilendir! Evet, bugün burada asrın felaketine en yakından tanık olmuş doktorlarımızı dinleyeceğiz. Sözümü uzatmak istemiyorum. Şu anda hala Hatay’da çalışmalarını fedakârlıkla sürdüren Sayın Valimize yine Hatay’a çok sık olarak gidip hizmet veren Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza oraya giden doktorlarımıza sağlık çalışanlarımıza sosyal hizmet uzmanlarımıza hizmet eden uzman ve personelimize, aşçılarımıza şoförlerimize ve sayamadığımız birçok kardeşimize; kendi gidemeyip yardım eden, dua eden, cömert, vefakâr insanlarımıza teşekkür ediyorum. Her birine saygılar sunuyorum. Vefat eden tüm doktorlarımıza rahmet diliyorum. Sevinçle kutlayacağımız tıp bayramlarına kavuşmak dileği ile… Saygılarımla.”

Başkan Zolan: “Bu kötü günlerin üstesinden geleceğiz”

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Ülkemizde 11 ili kapsayan deprem felaketi için yüzyılın felaketi hatta yüzyılların felaketi diyebileceğimiz bir durum. Türklerin Anadolu’ya gelişinden bu yana, bu çapta bu büyüklükte bir afetle karşı karşıya gelmemişiz. Biz Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya ili ile eşleştirildik. Antakya da binaların yüzde 70’i yıkılmış durumda. Birçok insanımız hayatını kaybetti, Allah’tan rahmet diliyoruz. Depremden 3 saat sonra ekiplerimiz harekete geçtiler ve arama kurtarma çalışmalarına destek verdiler. Sonuçta, el birliği ile güç birliği ile söylem birliği ile artık ileriye bakarak herkes birbirine sahip çıkarak inşallah bu kötü günlerin üstesinden geleceğiz. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak önce Antakya’da görevliydik. Orada su işlerinin ayağa kaldırılmasında çalışmalar yürüttük. Arama kurtarma ve ilaçlama ile ilgili çalışmalar yürüttük. Şimdi de İskenderun’da da benzer çalışmaları yürütmekteyiz. Şu an sadece Hatay’da on Valimiz görev yapmaktadır. Her valimizin de ayrı bir görev alanı var. Denizli Valimiz de orada görev yapmaktadır. Valimize bölgeye gittiği ilk günden bu yana yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Tüm hekimlerimizim tıp bayramlarını tebrik ediyorum. Tüm sağlık çalışanlarımızın başarıları daim olsun diliyorum. Sizler olmasanız sağlık olmaz, sağlık olmadığında da hayatın bir anlamı olmaz. Böyle felaketlerin tekrar yaşanmaması için dua ediyorum. İnşallah yarınımız bugünden daha güzel olsun diliyorum.”

tip anma pau1

Vali Atik: “Denizli, Hatay’ın yaralarını sarma noktasında çok önemli görevleri ifa etti”

Programa görevli olduğu Hatay’dan canlı video bağlantısı ile katılan Denizli Valisi Ali Fuat Atik yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Öncelikle sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı en içten ve en kalbi duygularımla kutladığımı belirtmek istiyorum. Pamukkale Üniversitesi ile Denizli İl Sağlık Müdürlüğü’nün Hatay’daki çalışmalarına yakinen şahit oldum. Depremden etkilenen, zarar gören vatandaşlarımızın sağlık sorunlarının çözümünde gösterdikleri özveriye şahit olmuş birisi olarak Denizli’miz, Pamukkale Üniversitemiz ve burada görev yapan doktorlarımız ile gurur duydum. Denizli Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere ilimizin tüm kurumları, burada inanılmaz işlere imza attılar. Hepsinden Allah razı olsun! Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gittiğimde, Üniversitemizden Murat Hocam ve kıymetli ekibini gördüm. İl Sağlık Müdürlüğümüzden gelen hekimlerimizi gördüm. Öyle içtenlik ve özveri ile mücadele ediyorlardı ki çok duygulanmıştım. Denizli, Hatay’ın yaralarını sarma noktasında çok önemli görevleri ifa etti.”

Açılış konuşmalarının ardından program ‘Doktorlarımızın Deprem Deneyimleri’ adlı panel ile devam etti. Deprem sonrası destek amaçlı deprem bölgesine giden Pamukkale Üniversitesi hekimleri ve sağlık çalışanlarından oluşan ekipte yer alan Doç. Dr. Murat Seyit’in, Dr. Öğr. Üyesi Serkan Civlan’ın, Arş. Gör. Dr. Duygu Çal’ın ve Hemşire Emine Turgut’un paylaşımları ile sona erdi.

6.5kTakipçi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz