Yayınlanma:05 Ağustos 2021 19:04 Güncelleme:27 Ağustos 2021 20:07
Pamukkale Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Adak, orman yangınlarını fizik bilimi açısından değerlendirdi.
Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Adak, yurdumuz ve bütün kuzey yarımkürede devam eden orman yangınları hakkında resmi twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
Yangınları fizik bilimi açısından değerlendiren Prof. Dr. Adak, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Güneşten dünyamıza gelen enerjinin (ısı ve ışık) çok büyük bir oranı elektromanyetik dalga formundadır. Telsiz, radyo, TV, cep telefonu sinyalleri de elektromanyetik dalgadır.
Hastanelerde röntgen çekilirken veya radyasyon onkolojilerinde gama ışını alırken de kullanılan elektromanyetik dalgadır. İnsan gözünün gördüğü (algıladığı) elektromanyetik dalgalara “ışık” deriz. Yani ışık da bir elektromanyetik dalgadır.
Elektromanyetik dalgalar iletken maddelerden (metaller, tuzlu su, …) geçemezler. Fakat yalıtkanlardan (kuru tahta, duvar, cam, …) geçebilirler. O nedenle, tamamen metal yüzeyle kaplı asansör kabinlerinde ve deniz suyunun altında cep telefonlarınız çekmez.
İletken ve yalıtkan madde hakkında temel düzeyde fikrimiz oluştu. Bir de opak madde ile şeffaf madde var. Unutmayın, ışık da bir elektromanyetik dalga. Şimdi yalıtkan maddeleri kendi içinde iki gruba ayırıyoruz.
(1) Cam, saf su, “reçine” gibi ışığı geçiren maddelere şeffaf maddeler (2) Kuru tahta, duvar gibi ışığı geçirmeyen maddelere opak maddeler denir.
Şimdi, şeffaf maddelere odaklanalım. Evlerimizin camları şeffaf maddelerdir ve güneş ışınları her gün bu camlardan geçip odalarımıza düşer. Ama evde aleve neden olmaz, çünkü camlarımız düzdür. Tasarımcılara teşekkürler.
Bu masum camı düz değil de biraz küreye benzetirseniz güneş ışınları camın öbür tarafında her an aleve neden olabilir.
Odaklanan ışınların alev çıkarması havanın nemine de bağlıdır. Hava çok kuru ve çok sıcak ise daha kolay alev alır.
Reçine yangına etki edebilir
Dolayısıyla, çok sıcak ve kuru havanın olduğu günlerde doğada bırakılan değişik şekillerdeki cam şişeler ve içi su dolu pet şişeler büyüteç gibi davranıp ateş yaratabilir. Peki cam ve pet şişelerin olmadığı dağlık zirvelerde güneş ışınları alev yaratabilir mi? Evet, olabilir.
Yukarıda şeffaf maddelere örnek verirken “reçine” de dedik. Değişik türleri olabilir. Bizim köyde “akma” da diyorlar. Yine tespih ve takı yapımında kullanılan kehribar (Yunanca’da elektron) da bir çeşit reçinedir. Doğada bazen kısmen şeffaf taşlar da görüyoruz.
Bunlar da güneş ışınlarına büyüteç etkisi verebilir. Hele bir de hava çok sıcak ve nem çok düşükse reçinelerin bolca bulunduğu ağaçlardan oluşan ormanların herhangi bir yerinde herhangi bir anda alev ortaya çıkabilir.
Akıl ve bilim rehberliğinde…
Demem o ki dostlar; küresel ısınmanın doğal bir sonucu olarak dünyadaki ormanlarda yangınlar her zaman çıkabilir. Deprem gibi doğal afettir, engelleyemezsiniz! Ama hazırlık yapabilirsiniz.
Depreme hazırlandığınız gibi doğal bir afete dönüşebilecek büyük orman yangınlarına da hazırlanabilirsiniz.
Umarım, güzel ülkem de akıl ve bilimin rehberliğinde her türlü doğal afetlere en iyi imkân ve yöntemlerle hazırlanacaktır.
Not 1: Tabi ki dünyanın her yerinde terör örgütleri kendi feci emelleri için bu gibi afetlerden faydalanmak isteyebilir. Bu bağlamda güzel ülkemizde de hain kundaklama faaliyetleri yapmış olabilirler. Onlara lanet olsun!
Ama bizim akıl ve bilim rehberliğinde çıkan her türlü yangına en etkili müdahaleyi yapmamız gerekmektedir.
Not 2: Sabaha karşı çıkan alevlerin tek nedeni kundaklamadır dersek, sorumluluğu sumen altı etmiş oluruz ve rehavete düşeriz.
Rahmetli çok sevdiğim nenem, köyde soğuk ve yağışlı kış gecelerinde geceden kalan ve hiç ışıldamayan küçük köz parçalarının üzerine kuru pürçük demeti koyarak ve nazikçe üfleyerek ateş yakardı. O anlar gözümün önünde canlandı.
Bu hava koşullarında günün her saatinde alevler yükselebilir. Soğutma çalışması yapılan bölgelerde değişik saatlerde yeniden alevler yükseliyor. Üst düzey tedbir ve etkili mücadeleden başka elimizden bir şey gelmez. “