Yayınlanma:14 Temmuz 2020 18:41 Güncelleme:11 Kasım 2020 22:46
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, DSO Başkanı ve Yönetim kurulu adına, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ’a yönelik Teknokent ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasının tam metnini yayınlıyoruz:
” Kurumumuzla ilgili basına yansıyan iddiaları bugüne kadar basın marifetiyle değil; daha uygun, medeni ve paylaşıma açık birlikteliklerde çözme yoluna gitmiş bir kurum olarak, 4 yıldan bu yana Pamukkale Üniversitesi Rektörümüzü kariyerine yakışan ve uygun bir yaklaşımda göremediğimiz için, ilk defa basın açıklaması yapma gereği gördük. Sayın Rektörümüzün kendisiyle ilgili konuları hep basında ve kamuoyunun tartışmasına izin verecek şekilde çözmeye çalışması, bizim kurumumuzu hedef alan açıklamalara da basın aracılığıyla cevap verme gereğini doğurdu.
Sayın Rektör gerek şahsımı gerekse kurumumuzu muhtelif konularda eleştirmektedir ve bu eleştirilerinde haksızdır. Eleştirilerin odağında olan Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş., %27 hissesi sivil toplum kuruluşlarına ve %73 hissesi Pamukkale Üniversitesi’ne ait olan bir sermaye şirketidir. Şirketin kuruluş aşamasında, taahhüt edilen sermayeler dışında ne sivil toplum kuruluşları ne de Pamukkale Üniversitesi 5 kuruş harcama yapmamıştır ve tüm yatırım Devlet tarafından yapılmıştır. Devlet bu yatırımı yaparken de biz hissedarlara, ülkemizin ihtiyacı olan icat çıkaracak insanları bulma, onlara imkan verme ve onları yetiştirme misyonunu vermiş ve bu şirketi, doğasına uygun bir şekilde ticari bir şirket gibi yönetin demiştir.
Teknokent yapısı sadece Denizli’de değil; 84 ayrı noktada kurulmuş bir yapıdır ve tüm illerde hedeflenen üniversite – sanayi işbirliğinin sağlanmasıdır. Her ilde Yönetim Kurulu Başkanları ilgili üniversitenin rektörü olurken Yönetim Kurulu üyeleri de uyumlu bir şekilde üniversite hocaları ve sanayicilerden seçilmektedir. Her anonim şirket gibi bu şirketlerin de Yönetim Kurulu ile birlikte işleri koordine edecek bir de Genel Müdür’ü tayin edilmektedir. Yönetim Kurulu üyeleri, bu ulvi görevde HUZUR HAKKI bile almazlar çünkü bu iş ulvidir ve ülke gençlerinin geleceklerini hazırlamak için tesis edilmiştir. Sayın Rektörün Teknokent’e gelişinden önce de bu durum böyle işlemiştir ve Yönetim Kurulu üyeleri hiçbir zaman huzur hakkı almamıştır. Belki çok yetenekli ve yetkin genel müdür görevlendirilememiştir ancak bu konuda da oldukça yoğun mesafe kaydedildiğini de söylemek isteriz.
Sayın Rektörün “kavga” olarak nitelendirdiği ancak bizim “fikir ayrılığı” olarak gördüğümüz konu da Rektör Hüseyin Bağ’ın, Yönetim Kurulu Başkanı olduktan sonra kendisini yüksek bir ücretle genel müdür atamak istemesi ve yine yanında getirdiği ve ısrarla yetkinliğini sorup da öğrenemediğimiz bir kişiyi, ısrarlı direnişimize rağmen yüksek ücretle danışman olarak atamak istemesidir. Sayın Rektörün genel müdürlüğünü 8 ay sineye çekmemiz, kendisinin makamı gereği duyduğumuz ona duyduğumuz saygı ve bize verdiği sözlere olan güven duygularımızın bir sonucudur. Kendisinin genel müdürlüğünü hiç kabul etmedik, buna ilişkin istifa dilekçelerimizde gerekçeler yazılıdır ve bordrolar da şirket kayıtlarında mevcuttur. Rektör Hüseyin Bağ, eleştirilerimizden rahatsızlık duyduğu için, şirketi daha rahat ve itirazsız yönetmek adına çoğunluk hissesinin gücünü kullanarak olağanüstü genel kurula gitmiş Yönetim Kurulu üye sayısını arttırarak sivil toplum kuruluşu yöneticilerini azınlığa itmiştir.
Sürecin başından bu yana itirazımız, başta Rektör Hüseyin Bağ olmak üzere Teknokent yöneticilerinin hak etmeden aldıkları ücretler içindir. Kendisi tercih ederse bu rakamları kamuoyuna açıklamakta bir problem görmeyecektir. Gelir kalemleri kabaca sadece aldığı kiralardan ve giderleri de enerji, güvenlik, temizlik gibi mutat şirket giderlerinden oluşan bir şirket, zaman ve emek harcanmadan alınan yüksek ücretler ve huzur hakları nedeniyle kaldıramayacağı bir zararın altına girmiştir. Kira gelirlerinden başka geliri olmayan bu şirketin bu zararı ve borçları ödeme şansı asla yoktur. Genel Kurul toplantısında cevap alamadığımız sorumuza bakılırsa, bunun için şirketin bir stratejik planı da yoktur. Bu sebeple konu tarafımızca ilgili merci olan T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na iletilmiştir.
Basına ve Bakanlığa da yansıyan tüm bu eleştirilerden sonra Rektör Hüseyin Bağ, yönetim kurulundan da genel müdürlükten de ayrıldığını ifade etmiştir. 15 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7243 sayılı Yükseköğretim mevzuatı gereği, sayın rektörün Teknokent üzerinden huzur hakkı ve genel müdür maaşı alma imkânı ortadan kalkmıştır. Ayrılış sebebinin altında bu mevzuatın olup olmadığını bilemesek de Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş.’nin hissedarı olarak mevzuata aykırı bir ödeme yapılmış ise bunun da takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyurur; Denizli için önemli olan bir değeri korumak için elimizden geleni yapacağımızı bildiririz. Çünkü çok iyi biliyoruz ki ülkemizin yetiştireceği mucitler ve onların icatları ülkemiz için oldukça önemlidir; bu nedenle Teknokent gibi yapılara sahip çıkmak bizim için bir ödevdir. Biz sanayiciler burada kalıcıyız; bu nedenle kamuoyuna söylemeyi borç biliriz ki uygun ortam ve yönetim anlayışında, diğer ortak olduğumuz şirketlerde olduğu gibi, burada da güzel başarılara imza atacağımıza eminiz.”
NE OLMUŞTU?
Şifre Haber’de, 11 Temmuz tarihinde “Amir de Kendisi, Memur da (..!)” başlıklı bir haber yayınlandı. Bülent Öztürk imzalı haberde Pamukkale Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ın, Türkiye’deki rektörler arasında emsali görülmeyecek bir şekilde, Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’nin hem amiri, hem de memuru olduğu belirtildi. “Evet yanlış okumadınız! Bu rektör, kendi kendini atadı, kendine de istediği maaşı bağladı” ifadelerine yer verilen haber ise şöyle:
“Pamukkale Üniversitesi’nin Rektörü Hüseyin Bağ, Türkiye’deki rektörler arasında emsali görülmeyecek bir şekilde, Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’nin hem amiri, hem de memuru durumunda… Evet yanlış okumadınız! Bu rektör, kendi kendini atadı, kendine de istediği maaşı bağladı.
Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada, sanayi /üniversite işbirliğinin en verimli şekilde kurulması ve ülkelerin gelişimine katkı koyması amacıyla ortaya çıkmaya başlayan teknokentlerden biri olan, Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’de, 2017 yılından bu yana tam rezalet yaşanıyor.
Üniversite ve kentin ekonomisinin mihenk taşları olan oda ve birliklerin bir araya gelerek oluşturduğu teknokent yönetimlerinin, skandal niteliğindeki istisnai örneği, Denizli Teknokent’te inanılmaz boyutlara ulaştı.
Türkiye’deki üniversitelere bağlı faaliyet yürüten teknokentler içinde, rektörler sadece yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürürken, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, teknokentin hem yönetim kurulu başkanı, hem de genel müdürü olarak görev yapmakta bir sakınca görmüyor. Evet, yanlış okumadınız; bu rektör, Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’nin hem amiri, hem de memuru. Kendi kendini atadı, kendine de istediği maaşı bağladı.
ODALAR İSYAN ETMİŞTİ…
Türkiye’nin önemli sanayi kentlerinden biri olan Denizli’nin, bir o kadar güçlü meslek odaları olan Denizli sanayi Odası, Denizli Ticaret Odası, Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Ticaret Borsası, Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’nin kurucu ortakları olmasına rağmen, Rektör Bağ’ın kendini genel müdür olarak atamasına karşı çıkmış, bu talep yerine getirilmeyince de, 2017 yılının Temmuz ayında, 2008 yılından bu yana görev yaptıkları Teknokent yönetiminden topluca istifa etmişlerdi.
BİLDİĞİNİ OKUMAYA DEVAM ETTİ…
4 büyük odanın topluca istifa etmesi, tüm Türkiye’de geniş yankılar uyandırmasına rağmen, Rektör Bağ, bildiğini okumaya devam etti. Yetmedi, yönetim kurulu başkanı sıfatıyla, yine genel müdür olan kendisine, yüksek maaşlar bağlamakta hiçbir sakınca görmedi. Bununla da yetinmedi, 4 odanın toplantı tutanaklarını imzalamada gösterdiği direnç üzerine, ana sözleşmede değişikliğe giderek, şirkette olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirdi ve şirketin yönetim kurulu üye sayısını artırma yoluyla, odaların yönetimdeki etkinliğini tamamen pasifize etti.
NE KADAR MAAŞ ALIYORSUN?
Denizli Sanayi Odası, Denizli Ticaret Odası, Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Ticaret Borsası başkanlarının yönetimden istifa etmesine rağmen, Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’de odaların yüzde 25’lik bir paya sahip olmaları nedeniyle, genel kurullara temsilcilerini göndermeye devam ettiler.
30.06.2020 tarihinde gerçekleşen son genel kurulda, oda temsilcilerinin Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’nin zarar ettirildiğini, giderlerinin önemli bir bölümünün personel maaşlarına gittiğini, bu kötü gidişata dur denilmesi gerektiğini, genel müdür ile yardımcısının görevden alınarak, yerlerine profesyonel yöneticilerin getirilmesi gerektiğini bildirdiler ve bu ay itibarıyla genel müdür ile yardımcısının ne kadar maaş aldıklarının, genel kurul önünde açıklanmasını talep ettiler.
MAAŞINI AÇIKLAMADI…
Oda temsilcilerinin,Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’nin de hem yönetim kurulu başkanı hem de genel müdürü olan Rektör Bağ’a “Ne kadar maaş alıyorsunuz?” sorusuna, haberin tamamını okumak için tıklayın
ANKARA SES VERDİ
Aynı gün Bülent Öztürk, “Ankara Ses Verdi” başlıklı bir köşe yazısı kaleme aldı. Rektör Hüseyin Bağ’ın Teknokent yönetim kurulundan ve genel müdürlükten ayrıldığını yazan Öztürk’ün yazısı ise şöyle:
“Rektör Bağ’ın, birbirinden eşsiz(!) uygulamalarıyla artık sadece Denizli’de değil, tüm Türkiye’de tanındığını söyleyebilirim…
Bu tanınma sürecine,( istemeyerek de olsa) Şifre Haber’in de bir katkısı olduğu için, tüm Denizli’den ve okuyucularımızdan özür diliyoruz…
Bildiğiniz gibi son olarak ‘Numunelik Rektör’ başlıklı haberimizde, Rektör Bağ’ın Türkiye’de bir örneği olmayacak şekilde Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’ye genel müdür olarak kendini atadığını, bu atamaya karşı çıkan ve Denizli’nin 4 büyük odası olan Denizli Ticaret Odası, Denizli Sanayi Odası, Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Ticaret Borsası Başkanı’nın tepki göstererek, yönetimden çekildiklerini duyurmuştuk…
Hatta haberin sonunda ise ‘Şifre Haber diyor ki…’ ara başlığıyla,
- ‘ Türkiye’de ilk kez mobbingden yargı önünde mahkum edilen,
- eşini enstitü sekreteri yapan; tepkiler üzerine istifa ettiren ve ardından tekrar almakta bir sakınca görmeyen,
- şoförünü, müdür yapan,
- toplum sağlığını hiçe sayarak, tam da pandemi döneminde bilim tarlasına dozerle dalıp, profesörlerin dozerler önüne yatmasına neden olan,
- Atatürk’e ve 100 yıllık Türkiye Cumhuriyetine hakaretler yağdıran birini, danışman yapan,
- üniversitesinde sahte evrak düzenlenerek insanların mağdur edilmesine fırsat veren,
- onlarca insanın hakkını yiyerek, ehil olmayan insanları, mahkeme kararlarına rağmen atayan bu rektöre KİM DUR DİYECEK?’ …’
şeklinde, serzenişimizi dile getirmiştik…
Çok şükür, bu anormalliğin farkına süratle varan Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’i 7 Temmuz itibarıyla Denizli’ye göndererek, ilk adımı attı…
İlk adımı attı, diyorum çünkü herkes, Bakan Yardımcısı Dr. Dönmez’in, öylesine bir ziyarette bulunduğunu ve Rektör Bağ’dan plaket alıp, Ankara’ya döndüğünü sandı…
Halbu ki ‘kazın ayağı’ hiç de öyle değildi…
‘Kazın ayağını’ anlatmadan önce, 30 Haziran tarihinde gerçekleşen Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş’nin genel kuruluna minik bir ‘dokunuşta’ bulunalım.
Bakan Varank’ın, Denizli Sanayisi’nin mihenk taşlarından olan odaların başkanlarıyla görüşerek, 2017 yılından bu yana yaşatılan tuhaf durumla ilgili bilgi aldığından, bu konuda ciddi bir rahatsızlık duyduğundan habersiz bir şekilde genel kurul yapan, genel kurulda oda temsilcilerinin ‘Genel müdür olarak maaşın ne kadar?” sorusunu cevapsız bırakan Rektör Bağ’ın, genel müdürlüğünü devam ettirmek için yönetim kurulu başkanlığından ayrıldığı ve kendisine yakın ekipten birilerini yönetim kurulu başkanlığına yönlendirdiği konuşuluyor.
Buraya kadar her şeyin istediği gibi gittiğini düşünen Rektör Bağ, ‘kazın, ayaklarından birini, devletin tokadı niyetine, tüylerinin arasına sakladığını’, Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in Teknokent ziyaretinin asıl amacını anladığında fark edebildi.
Evet, Bakan Yardımcısı Dr. Dönmez, Bakan Mustafa Varank’ın kesin talimatıyla Denizli’ye gelmiş ve Rektör Bağ’ın karşısına dikilerek iki önemli talimatı tavizsiz bir şekilde aktarmıştı…
Talimat 1: Türkiye’de hiçbir rektör, senin haricinde, hem yönetim kurulu başkanı, aynı zamanda da teknokentin genel müdürü olmayı tercih etmemiştir. Ya kendin çekil, ya da biz gereğini yapacağız…
Talimat 2: Odaları, bir an önce etkili bir şekilde yönetime al.
Ne mi oldu?
Rektör Bağ’ın, talimatlardan ilkini hemen yerine getirdiği ve Pamukkale Teknokent Yönetici A.Ş Genel Müdürlüğü’nden ayrıldığı, gelen duyumlar arasında yer aldı…
Yani…
Rektör Bağ, Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan da oldu…
Hem yönetim kurulu başkanlığından oldu, hem de genel müdürlükten…
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın.