Yayınlanma:21 Ekim 2021 14:03 Güncelleme:01 Kasım 2021 19:02
Pamukkale Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, eski rektörü aratmayan icraatlara imza atmaya devam ediyor. Rektör Kutluhan, eski rektör Hüseyin Bağ’ın mobbingden ceza almasına neden olan PAÜ Eski Genel Sekreteri Tamer Ceylan’ı, bir de değil iki kez mahkeme kararlarını hiçe sayarak, hem de mahkemenin ‘açık bir şekilde’ uyarmasına rağmen yeniden aynı gün içerisinde ‘kılıfına uydurmaya çalışarak’ kızağa çektiği ileri sürüldü.
Tamer Ceylan’ın avukatı Bayram Can Çapar, Rektör Kutluhan’ın yargı kararına rağmen bildiğini okuduğunu ve tam anlamıyla mahkeme kararlarının arkasından dolanarak, suç işlediğini belirterek “Eş zamanlı olarak hem Denizli Cumhuriyet Savcılığına hem de YÖK Başkanlığı’na suç duyurusunda bulunduk” dedi.
MAHKEME İKİNCE KEZ UYARDI AMA…
Eski Genel Sekreter Tamer Ceylan’ın avukatı Bayram Can Çapar, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesi’nin son kararında, adeta PAÜ yönetimini uyardığını ve üstüne basa basa, idarenin ‘yargı kararlarını etkisiz bırakmaya yönelik, görevlendirmeleri tesis ettiğini’ ‘gereğini yapın’ denmesine rağmen, PAÜ Rektörü Kutluhan’ın ‘görevini kötüye kullanıp’ mahkeme kararlarını hiçe saydığını öne sürdü ve konuyla ilgili son mahkeme kararında geçen önemli bölümü ‘Bakın mahkeme ne demiş” diyerek şu şekilde aktardı:
“Öte yandan, dava konusu işlemle davacının kadro görevinden uzaklaştırılması ve yargı kararının etkisiz bırakılması amacıyla tesis edildiği, dava konusu işlemin uygulanmaya devam edilmesi halinde davacının maddi ve manevi yönden telafisi güç ve imkansız zararlarının ortaya çıkacağı açıktır.
Genel Sekreterlik bünyesinde koordinatörlük görevini yürütmek üzere görevlendirilmesinin, kamu yararı ve hizmet gereklerinden ziyade, yargı kararının etkisiz bırakılması ve davacının kadro görevinden uzaklaştırılması amacıyla tesis edildiği sonuç ve kanaatine varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
İŞTE AVUKAT ÇAPAR’IN AÇIKLAMASI…
PAÜ eski genel sekreteri Tamer Ceylan’ın avukatı Bayram Can Çapar, yaşanan süreci ve ortaya çıkan hukuksuzluğu, yaptığı açıklama da şu şekilde dile getirdi:
“Davacı müvekkilimiz Tamer CEYLAN, Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde Üniversite Genel Sekreteri kadrosu ile görev yapmakta iken, bu görevden alınarak Arkeoloji Enstitüsü’ne Enstitü Sekreteri olarak atanmasına ilişkin Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü’nün 16/04/2018 tarih ve E.26874 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin 25/03/2021 günlü ve E:2020/1573, K:20121/619 sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi üzerine, bu kararın uygulaması amacıyla Üniversite Yönetim Kurulunun 18/06/2021 tarih ve 14 sayılı kararı ile Genel Sekreterlik kadrosuna atanmasının kendisine tebliği ile aynı gün olan 23/06/2021 tarih ve 66648 sayılı işlemi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13/b-4 maddesi uyarınca Genel Sekreterlik bünyesinde “Koordinatör” olarak görevlendirildiği, Genel Sekreterlik görevinin vekaleten 28/09/2020 tarihinden beri çeşitli Kişiler tarafından yürütüldüğü, davacı tarafından Genel Sekreterlik kadrosu ile genel sekreterlik bünyesinde koordinatör olarak görevlendirilmesine ilişkin davalı idare işleminin öncelikle yürütmesinin durdurulması istemiyle Denizli İdare Mahkemesinin 2021/1137E sayılı iptal davası açılmıştır. Halen derdest olarak görülmekte olan bu davada, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesinin 2021/277 yd.numaralı kararı ile yürütmenin durdurulmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Ancak bu yöndeki kesin karara rağmen, davalı idarece, bu kez İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5.İdari Dava Dairesinin 2021/277 yd.numaralı kararına, muvazaalı olarak uyulmuş gibi gösteren 19/10/2021 tarih ve 119074 sayılı işlem tesis edilmiş ve Mahkeme Kararının yerine getirilmesine “sözde” karar verilmiştir. Hemen ardından aynı gün ve aynı saatte şimdi yürütmesinin durdurulması ve iptali istenen 19/10/2021 tarihli ve 119081 sayılı idari işlemle 2547 sayılı yasanın 13/b-4 maddesinden bahisle 1 yıl süreyle davacının tekrar koordinatör olarak geçici görevlendirmesi yapılmış ve ardından yine aynı gün ve aynı saatte 19/10/2021 tarih ve 119176 sayılı işlem ile bir gün önce görev yürüten genel sekreter vekili olarak Mehmet ÇİÇEK tekrar görevlendirilmiş ve mahkeme kararını etkisiz kılmak maksadıyla hileli resmî idari işlemler tesis edilmiş ve bu hususta cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.
İdareyi yönetenlerce bilinmelidir ki; Türk Milletinden üstün bir güç, kurum, kuruluş veyahut makam yoktur. Bu sebeple Yüce Türk Milleti adına karar veren mahkemelerin de üstünde olan bir güç, kurum, kuruluş veyahut makam yoktur.
Davalı idarenin, mahkeme kararlarına uymaktan başka seçeneği, yahut aksi yönde takdir hakkı yoktur. İdarece dava konusu edilen işlem açıkça hukukla alay etmeyi amaçlar biçimde, mahkemelerle alay eder biçimde, insanların aklıyla alay eder biçimde mahkeme kararını delmek maksadıyla idari işlem tesis edişi, aslında kamu idarelerinin ve yöneticilerinin nasıl da hukuk tanımadığının göstergesidir.
Bu yönde işlemler tesis eden ve hukuku çiğneyen yüksek idareciler, işledikleri bu suçlar nedeniyle sorumsuz ve dokunulmaz oldukları sanrısı içerisinde hareket etmeye haklarının olduğu hayaline kapılmışlardır. Söz konusu dava aslında müvekkil davacı yönünden sadece bir idari dava gibi gözükse de genel bağlamda bakıldığında yürütme organlarının aslında yargı organlarınca verilen kararları tanımamasını ve tanımama yönünde resmi idari işlemler tesis ettiğini gösteren küçük ama can alıcı bir örnekten ibarettir. İdarelerin genel tablosu bu vaziyette olup, hukuk devleti ilkesinden oldukça uzaklaşılmıştır.”
ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI KINAMA YAYINLADI…
Öte yandan Anadolu Eğitim sendikası Denizli İl Temsilcisi Önder Kompaz tarafından, mahkeme kararlarına uyulmaması ve atamalardaki olumsuzluklarla ilgili bir basın a çıklaması yayınladı. Kompas, açıklamasında şöyle dedi: